
Google, yeni “Workspace for Education” platformu aracılığıyla Gemini yapay zekâ teknolojisini okul sistemlerine entegre ederek, öğretmenlere ücretsiz olarak sunmaktadır. Okullarını Workspace ortamına taşıyan öğretmenler, bölgesel sınırlamaya bağlı kalmaksızın Gemini’ye doğrudan erişim sağlayabilmektedir.
Bu entegrasyonun temel sürümü, Classroom ile tam uyumlu olarak ücretsiz kullanılırken; gelişmiş model seçeneklerine erişim için “Google AI Pro for Education” eklentisinin, yıllık 20–30 USD aralığında bir kullanıcı başı ücretle temin edilmesi gerekmektedir. Ayrıca, öğretmenlerin yapay zekâ uygulamalarına ilişkin bilgi düzeyini artırmayı amaçlayan ücretsiz kurslar, sertifika programları ve “Yapay Zekâyı Keşfet” modülleri de platformda yer almaktadır.
Google for Education – Öğretmenler ve öğrencilere yönelik online kaynaklar
Gemini’nin temel hedefi, dünya genelindeki tüm eğitim kurumlarına Harvard benzeri dijital altyapı imkânı sunmaktır. Söz konusu sistem; öğretmenlerin her bir öğrenci için birebir “Yapay Zekâ Uzmanı” atamasına olanak tanımakta, bu uzmanlar aracılığıyla öğrencilerin sınav hazırlıklarından projelere, müfredat kapsamındaki ders anlatımlarına kadar geniş bir yelpazede destek sağlanmaktadır. Nitekim, Google Classroom’a entegre edilen otuzdan fazla yeni araç, ders planlama süreçlerinden etkileşimli rehberliğe kadar çok çeşitli işlevler barındırmaktadır.
Bununla birlikte, eğitimde yapay zekâ kullanımının beraberinde getirdiği bazı etik ve operasyonel kaygılar da mevcuttur. Öncelikle, öğrenci davranışlarının sürekli olarak izlenmesi ve analiz edilmesi, veri mahremiyeti ve güvenliği hususlarında soru işaretleri doğurabilir. Öte yandan, öğretmenlerin rutin idari görev yükü sistem sayesinde yaklaşık %30 oranında azalacak; bu sayede eğitimciler, rehberlik ve bireysel öğrenci takibine daha fazla odaklanabileceklerdir. Ancak, öğretmen-öğrenci etkileşiminin yapay zekâya kayması durumunda pedagojik derinliğin zayıflama riski de göz ardı edilmemelidir. Ayrıca, farklı sosyoekonomik düzeydeki okulların bu teknolojiyi eş zamanlı ve eşit ölçüde benimseme kapasitesi, eğitimde eşitsizlikleri daha da derinleştirme potansiyeli taşımaktadır.
Sonuç olarak, Google’ın Gemini’yi eğitim ortamlarına dâhil etme girişimi, eğitimin kişiselleştirilmesi hedefine yönelik önemli bir adım teşkil etmekle birlikte, uygulama sürecindeki etik, pedagogik ve altyapısal boyutların titizlikle ele alınmasını gerekli kılmaktadır. Bu kapsamda, özellikle düşük bütçeli okulların dahi ileri düzey dijital eğitime erişiminin sağlanması, sistemin hem teknolojik hem de toplumsal açıdan başarıya ulaşması için kritik öneme sahiptir.